- Günümüz rekabet koşulları düşünüldüğünde işletmelerin karşı karşıya kaldığı maliyet kalemlerinin azaltılabilmesi ancak işletmelerin en optimal seviyede faaliyetlerini sürdürebilmeleri ile mümkün olur. Bu nedenle verimlilik ve maliyet odaklılık organizasyonlarda ve küreselleşen ekonomilerde en önemli öncelikler arasına girmektedir. Bahsedilen noktalarda üst yönetim kararları doğrultusunda işletmeler faaliyetlerine yön vererek hizmet ve/veya üretimlerini sürdürürler. Verimlilik ve maliyet unsurları organizasyon içerisinde iç denetim faaliyetinin önemini ortaya çıkarmaktadır. İşletmelerin karşı karşıya kaldıkları sektörel rekabet düzeyinde yaşanan artış ile birlikte işletmelerin operasyonel yükümlülüklerinde de artış yaşanmaktadır. Bu anlamda, iç denetim alanında farkındalık oluşturan işletmelerin operasyonel açıdan maliyet avantajını elde ederek rekabet düzeylerinde istenen seviyeye ulaşması beklenebilir. İç denetim faaliyetleri ile üst yönetim, işletmenin kendi içerisinde oluşturduğu aşağıdan yukarı veya yukarıdan aşağı tüm faaliyetleri izleyebileceği ve tüm faaliyetlerin işletmenin oluşturmuş olduğu kurallar çerçevesinde yürütülüp yürütülmediğini işletme içerisindeki etkili olan denetim fonksiyonu aracılığıyla takip edilebilir konuma gelebilir.
- İç denetim alanında klasik yaklaşıma alternatif risk odaklı bir iç denetim metodolojisi uygulanmaya başlanmıştır. Risk odaklı iç denetim metodolojisi öncelikli ve işletme için risk esaslı bir denetim metodolojisi oluşturarak kaynakların etkin bir şekilde yönetilmesini sağlamaya çalışır. Bu durumda risk bakış açısının önemini işletmeler için bir kez daha ortaya çıkartarak organizasyon yapısı içerisinde bir iç kontrol sisteminin gerekliliğini vurgulamaktadır. İç kontrol sisteminin ilkelerinden biri olan doğru yetkilendirmenin nasıl etkin bir şekilde yapılabileceğine karar verilirken süreçte etkinlik ve verimlilik unsurlarından uzaklaşılmaması gerekmektedir. Bu nedenle bir işletmede etkin bir iç kontrol sistemi kurulurken risk odaklı yaklaşımın her adımda göz önünde bulundurulması ve kontrollerin ona göre tasarlanması önem taşır. Risk bakış açısını göz önünde bulunduran iç denetim yaklaşımı öncelikle işletme içerisinde mevcut olan kontrol yapısı ile ilgilenir. Mevcut risklerin minimum düzeye çekilmesi ancak her bir riske karşılık gelen etkili kontrol faaliyetleri ile mümkün olabilmektedir. Kontrol faaliyetlerinin risk üzerindeki etkisinin belirlenmesi ve kontrol faaliyetlerinin değerlendirilmesi konusundaki risk faktörü devreye girmekte ve etkin bir rol oynamaktadır. Risk odaklı iç denetim için organizasyonun belirlenen şartları karşılıyor olması denetimin etkinliği açısından önem taşımaktadır. Mevcut yapı içerisinde işletme amaç ve hedeflerinin belirlenmiş olması, organizasyon yapısının oluşturulması risklerin tanımlanmasında gerekli olmaktadır. Bir iç kontrol sisteminin varlığı işletmeler adına sağlanması gereken şartların en başında gelmektedir. Etkin bir iç kontrol sisteminin kurulmasının ardından işletmeler için denetim alt yapısı sağlamış olacaktır.
- Risk odaklı iç denetim yaklaşımını diğer yaklaşımlardan ayıran ve ön plana çıkmasını sağlayan en önemli özellik işletme içerisindeki risklere odaklanarak düzeltici kontrol faaliyetlerini tasarlanması ve öneriler içerisinde denetim raporunda üst yönetime sunmasıdır. Bu durumda, bu yaklaşımın işletmenin faaliyetlerini iyileştirmesi yönünde de olumlu bir katkı sağladığı söylenebilir. İşletme süreçlerinin dinamik bir yapı olması nedeniyle iç denetimin danışmanlık fonksiyonun aktif bir şekilde iç denetim faaliyeti ile iç içe bulunması işletme içerisinde süreç etkinliğini de arttırıcı yönde katkı sunar.